28 Kasım 2013 Perşembe

Arko Nem El Kremi

Uygun fiyatlı bir el kremi keşfettim, paylaşmak istedim: Arko Nem Yüz El ve Vücut Kremi Yoğurt-Böğürtlen. 
Ben bu kremi sadece ellerim için kullanıyorum.
Muhteşem bir kokusu var, hafif eflatun renkte ve çok çabuk emiliyor. Hafif bir krem, apış yapış olmuyor. Nemlendirici etkisi normal, zaten çok fazla elimi yıkadığım için hiç bir krem elimde çok uzun kalmıyor.Fiyatı indirimli 3tl civarıydı.
Genelde Neutrogena el kremi kullanırım ama bunu da alternatif olarak ve çok severek kullanıyorum. 


Kasim Ayi Favori Ojelerim

Bu ay içerisinde kullandığım ojelerimin fotoğraflarımı paylaşmak istedim, belki hoşunuza giden renkleri alıp denemek istersiniz.
Ben genelde Sally Hansen oje kurutucu ile birlikte kullandım ve 2-3 gün boyunca bozulmadan kaldılar.
Genelde bordo ve nude tonlarını beğendiğim için seçimlerim bu yönde olmuş.daha uzun tırnaklarda muhtemelen daha güzel duracaklardır ama benim minik ellerim ve tırnaklarımdaki duruşlarını da beğeniyorum.

Pastel 80

Golden Rose Rich Color 05


Pastel 110


24 Ekim 2013 Perşembe

Clinique Chubby Stick

Clinique markasını seviyorum ve nedense çok da güveniyorum. Bir ara herkesin chubby stick rujlarını övdüğü bir dönem dayanamayıp almıştım. Bendeki 05 chunky cherry.
Bu tombul kalemler gerçekten çok yumuşak yapıda ve sürülmesi kolay, chunky cherry olan çeşidi hafif bir pembelik veriyor. Göründüğü gibi yoğun bir rengi yok, dudakta doğal duruyor.
En sevdiğim özelliği lip gloss gibi parlaklık vermesi ama yapış yapış olmaması.
Kalıcılığı pek yok, tazelemek gerekiyor.
Bundan memnun kaldığım için nude tonlardaki bir kalemini de almayı istiyorum.


30 Ağustos 2013 Cuma

Vazgecilmez Manikur Yardimcilari

Manikür ve pedikürümü yaklaşık 1 yıldır kendim evde uyguluyorum, bu zamana kadar yaptığım tek tırnak bakımı haftada bir tırnaklarımı banyodan sonra dibine kadar kesmek olmuştur. Ellerim ve tırnaklarım çok küçük olduğu için manikürün yakışmayacağımı düşünüyordum. Meğer önce tırnakları uzatmak gerekiyormuş. Bi miktar uzatıp, törpüledikten sonra ellerim küçük bir kız çocuğu elleri formatından kurtulup yetişkin gibi görünmeye başladı.
Manikür ve pedikür olaylarına dalınca işleri daha kolaylaştıran ürünleri aramaya başladım ve Saaly Hansen markasına ait bu iki ürün çok işime yaradı:

Sally Hansen Instant Cuticle Remover: bu ürünü haftada bir kez, genelde duş/banyo sonrası sürüyorum. Jel formunda olan bu sıvıyı, tırnak diplerime çok az uyguluyorum ve biraz masaj yaparak iyice etki etmesini sağlıyorum. Hiç vakit kaybetmeden tahta veya plastik bir tırnak ititciyle tırnak diplerimi geriye itiyorum. Jel kendi kendine tırnak diplerindeki küçük, sertleşmiş ve hoş görünmeyen etleri eritiyor. Son hareket olarak tırnak iticinin ucuyla, çözülen parçacıkları sıyırıyorum. 
(böyle anlatınca kulağa çok korkunç geliyor). Jel elde uzun süre kalmamalı, onun için işlem bitince hemen ellerimi yıkıyorum. Hatta önce bir elime uyguluyorum ve ellerimi yıkakıyorum, sonra diğer elime geçiyorum. Toplam 3-4 dk içinde bitiyor. 28 tl idi fiyatı, çok az miktarı yeterli olduğu için herhalde bu şişe bana 1-2 yıl gider. 
Sally Hansen Instant Dri: oje kurutucu, aynı zamanda ojenin uzun süre yıpranmamasını sağlıyor. Oje sürdükten 1-2 dk sonra, yani hafif kuruduktan sonra sürüyorum. Su gibi bir yapısı var, ojeden çok daha kolay ve hızlı sürülüyor. Oje kesinlikle çok daha hızlı kuruyor ama tabi sivri, sert vs. Bir yere elimi çaraparsam oje dağılıyor, ama en azından oje sürdükten daha rahat hareket etmemi sağlıyor. Ayrıca ojeyi gerçekten çok iyi koruyor, genelde pastel flormar gibi ojeler kullanıyorum ve bazen 1 hafta boyunca oje yıpranmadan kalıyor. Fiyatını hatırlamıyorum ama 30tl civarıdır, bu da herhalde bana 1-2 yıl gider.
Bu ürünleri ben Sephora ve Watsons'dan aldım, bazı eczanelerde de satılıyor.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Yaz Bitti, Ürünler de



Avene After Sun Krem: Avene’in aldığım 3lü krem seti içinden çıktı. Daha önce hiç after sun kullanmamıştım, onun için bir beklentim de yoktu. Ama bunu kullandıktan sonra after sun olayını sevdim, artık yaz tatillerinde veya şehirde güneşe maruz kaldıktan sonra after sun vazgeçilmezim olacak. Bunu deniz tatilinde bolca kullandım. Çok sıvı kıvamda ve hemen emiliyor, yapış yapış kalmıyor. Hafif bir nemlendirici etkisi var. Buzdolabında saklayarak, soğuk soğuk kullandım, ferahlatıcı bir etkisi de oldu. Bir de bronzluğu koruduğu söyleniyor ama ben zaten çok hafif bronzlaşmayı sevdiğim için bu özelliğine çok dikkat etmedim.

Bepanthol Body Lotion: Bu kremin yoğun ama yapış yapış olmayan nemlendiriciliğine bayılıyorum. Kokusuz, süssüz püssüz, net bir krem. Kesinlikle her zaman alırım ve değiştirmeyi düşünmüyorum.  Ama arada başka kremlerin kokusuna, rengine, ambalajına dayanamayıp aldattığım oluyor. Fiyatı bence biraz fazla, 20 TLnin biraz üzerinde. Genelde indirimde rastlarsam alıyorum.

 Bath and Body Works Moonlight Path Body Lotion: İşte kokusuna vurularak aldığım bir vücut nemlendiricisi, hem çok güzel bir nemlendirici hem de kokusu harika. Amerikada uygun bir fiyata almıştım ama Türkiyedeki fiyatlar bence abartılı olduğu için ancak yüce bir indirimde tekrar alırım.

Clinique Dramatically Different Moisturizing Emulsion: Kullanırken çok hoşuma gitmişti ve ama şimdi Dermalogica’nın nemlendiricisini kullanıyorum ve yüzümü çok daha iyi nemlendirdiğini farkettim. Bu yüzden bir daha almayı düşünmüyorum.

Elizabeth Arden 8hour krem: Bunu da amerikadan çok ucuza almıştım. Çok ferah kokulu, hafif, güzeldi ama Türkiyede 2-3 katına satıldığı için bir daha almayı düşünmüyorum.

Bliss The Youth Yüz kremi: Bunu amerikada sephorada tester olarak vermişlerdi. Güzel nemlendiriyor fakat çok ağır, bitkisel bir kokusu var.

Anti parantez olarak, Türkiyede sephora, tekin acar  tarzı yerlerde böyle tester’lar maalesef sadece satıcıların tanıdığı, yağlı müşteri kıvamındaki kadınlara gani gani yağdırılıyor. Ben bu zamana kadar daha hiç tester falan alamamışımdır. Hatta bazen mesela kasada iken dikkatimi çekiyor, yanımdaki hatundan daha fazla ürün almışım, ama ona tester yağdırılırken bana verdikleri sadece kredi kartım ve ürün fişim oluyor.  

Ama amerikada belli bir ücretin üzerinde alışveriş yapan herkese hediye veriliyor. Mesela 20 dolar üzerine lipbalm, 30 dolar üzerine krem…şeklinde. Bence çok daha adaletli bir sistem. Böylece satış görevlisinden 2 kıytırık tester almak için onun kalbini fethetmeye gerek kalmıyor.

Zaten niyeyse bana hep kıl, bilgisiz ve dibimden bir an ayrılmayan satış görevlisi denk geliyor. Onun için Gratis, Watsons tarzı yerlerde alışveriş yapmayı çok daha seviyorum. Her neyse…

Helena Rubinstein Mascara:Arkadaşımın tavsiyesiyle almıştım. Dünyanın parasını vermiştim ama hiç de memnun kalmadım, fiyatına göre çok sıradan. Bir daha almayı düşünmüyorum.

Burt’s Bees Tinted Lip Balm: Mükemmel bir lip balm, hem hafif renklendiriyor, hem çok güzel nemlendiriyor, hem de doğal içerikli. Biitkçe alırım ki ben bunu.

23 Temmuz 2013 Salı

Watsons, Gratis Alışverişi

Ne zaman Watsons'a ve Gratis'e uğrasam aklımda olmayan bir sürü ihtiyaç duymadığım şeyleri doldurup çıkıyorum. Bu sefer de tek amacım tatilde doyasıya sürüp sürüştüreceğim, bol bol kullanacağım ucuz bir güneş kremi almaktı. Ama olaylar gelişir ve sepet gene dolar:
Aşağıdakileri alalı 2 hafta kadar oldu. Geçen pazar Gratis indiriminde aldıklarım da bir sonraki yazıya...


Garnier Ambre Solaire daha önce kullandığım bir marka. Ben yanmaktan zerre hazzetmem ama biraz rengimin dönmesini de severim. Her saatbaşı ve her deniz/havuz sonrası kremi bolca sürerim ve tatil sonunda bu markayla istediğim kadar bronzlaşırım. Bunları alırken bir alana diğeri %50 kampanyası vardı.
Nivea duş jeli: ilk defa deneyeceğim, kokuları çok güzeldi, bir alana bir bedava kampanyasında görünce dayanamadım aldım.


Ecotools Airbrush Concealer: herkesin çok övdüğü bir fırça diye aldım. Gerçekten çok güzel, aldığım günün akşamı Benefit Boing gözaltı kapatıcımla denedim hemen, çok doğal bir kapatıcılık sağlıyor. Normalde bunu parmağımla uygulurken pratik dağıtamıyordum, iyi oldu.
Pastel ojeler: normalde elime hiç oje sürmem ana ilk defa bu yaz evde kendi kendime manikür yapmayı ve oje sürmeyi denedim. Şimdi de deli gibi sürekli oje ve aseton alıyorum.
Benri Aseton: aseton ojeyi güzel çıkarıyor ama çilek kokusu beni rahatsız etti.
Maybelline color tattoo: pembe renginde, ışıltılı bir far. Sadece toprak tonlarında far kullanıyorum aslında ama bu far serisi beni göz makyajında daha cesur olmaya itti. Aslında bunu alırken tester'ı bile kalmamıştı ve biraz tereddütle aldım. Aldığım günün hemen ertesinde denefim, korktuğum bir pembelikte değilmiş, sedef gibi bir ışıltısı var. Sadece gözkapağımın üzerine tek başına uyguladım ve blending/gölgeleme zart zurtlarıyla uğraşmama gerek kalmadı. Kalıcı, hafif bir ışıltı veriyor, yazın sevdiğim glowy makyaj için çok uygun oldu.

18 Temmuz 2013 Perşembe

Rebul Kolonyasi

Rebul ürünleriyle tanışmam gittiğim spor salonunda oldu. Duştaki şampuan, duş jeli ve nemlendirici krem Rebul markası. Limon kokulu ferah ferah ürünlerdi, hoşuma gitti.
Bir Watsons alışverişinde kasada minnoş minnoş şişelerde Rebul kolonyası görünce, hemen mandalina kokulusunu kaptım. Çok hafif, sade, sanki bir kasa dolusu mandalina kokusu.
Alışverişe, spora falan giderken, parfüm kullanmadığım zamanlar yanıma alıyorum. Ellerime ve kulak arkasına sürüyorum.
Başka 2-3 çeşidi vardı, biri lavanta, biri de fresh bir kokuydu sanırım ama ben hiçbirini mandalina kokusu kadar sevmedim. Fiyatı da 2 TL civarıydı.
Boyutu da leziz mi leziz Tchibo cappuchinosunun yanında görüldüğü gibi mini minnacık. 



10 Temmuz 2013 Çarşamba

Urban Decay Naked Basics Far Paleti

Far seçimim genelde doğal ve gölgeli göz makyajına uygun olacak şekilde oluyor, bej ve toprak renklerini çok seviyorum
Urban decay naked2 paletinin hastası çok olsa da ben bu paleti daha çok sevdim, çünkü naked ve naked2'dan farklı olarak bu paletteki tüm farlar mat yapıda.
Bej ve açık tonları tüm gözkapağıma uyguluyorum. Kahve tonları da gölgelendirme için kullanıyorum. Gölgelendirme için kullandığım rengi eyeliner fırçası ile göz kalemi gibi göz diplerime sürüyorum. En sağdaki siyah farı da yine eyeliner fırçası ile gözkapağıma eyeliner gibi çekiyorum. Sonuç hafif ve gölgeli bir göz makyajı.
Göz bazı olarak Mac painterly pot sürüyorum öncesinde ve makyajım gün boyu kalıyor. Benim gibi mat renklerin hastasıysanız denemenizi öneririm.



Most fans of Urban Decay brand love Naked2 palette. But if you use matte tones more than shimmer tones, you will like Naked Basics palette like me. This palette contain 3 neutral, 2 brown and 1 very dark Brown almost black matte eyeshadows. (From Left to right: Venus, Foxy, WOS, Naked2, Faint, Crave) Ideal for smokey or daily natural eye looks. I

I apply beige tones (Foxy or WOS) over all my eyelids, brown tones (Naked2, Faint) on my crease and black tone actually very dark Brown (Crave) as eyeliner.When I don’t have enough time for a careful make-up, I choose 2 or 3 color from palette and just blend them, The result is natural, light smokey eyes. Especially Crave, the darkest color, is an good alternative for liquid eyeliners in my daily make-up.  I press Crave into my top lash line and the brown tone which I used on crease also  into my bottom las line with an eyeliner brush. I put very little amount of  the most bright tone under my eyebrow for lifting effect.  Before using UD eyeshadow I use MAC painterly pot base. Actually you don’t need eye base cause UD Naked palette is very long lasting and has plent of pigments. But I have oily eyelids, so I usually put a little base. As a result, it is perfect for matte eyeshadow lovers.



9 Temmuz 2013 Salı

The Balm Shelter Tinted Gloss

Havalar birden deli gibi ısınınca makyajım giderek daha da hafifleşiyor. Önce fondötenden ve rujdan, sonra far ve eyelinerdan vazgeçtim derken neredeyse artık sadece güneş kremi sürüp çıkacağım.
Böylesine hafiflemişken şu aralar sadece allık, rimel ve lipgloss üçlüsünü kullanıyorum.
The Balm'ın The Balm Shelter (Material Girl) lip gloss'unu indirimde almıştım, tester kalmadığı için denemeden aldım ama iyi ki almışım, çok sevdim.

In these very very warm summer days, I prefer light and natural make-up style. I first gave up using foundation and rouge, then eye shadow and eyeliners, I guesss I’ll use only face sunprotecting cream without any makeup product. My Daily routine covers mascara, blush and lipgloss nowadays.
I bought The Balm Shelter Tinted Gloss-Material Girl when it was in discount sale without testing before, cause didn’t find any sample. However after all I am very happy with this hesitant shopping.


Aslında şişesinde koyu görünüyor ama tatlı hafif bir böğürtlen renginde. Yaz için ideal.
Yapış yapış değil, saçlarımın yapışması kabusunu yaşamıyorum. Islak ve nemlendirici etkisi var.
Meyveli bir kokusu var. Eskiden vardı tipitip, cicoz gibi sakızlar, onların tadında. Beni rahatsız etmedi.
Sürekli birşeyler yiyip içtigim ve dudaklarımı çok kemirdiğim için bende pek kalıcı değil.
The Balm diğer pek çok markaya göre daha az kimyasal içerdiği için, dudak ürünlerinde bu markayı kullanırken içim daha rahat.
Glossda bile  SPF isterim diyorsanız kendisi SPF17.
%50 indirimde 9 tl'ye almıştım.
Bana gramajı biraz hafif geldi ama zaten bir lipglossu bitirmem epey zaman alıyor, böylece en azından bozulmadan bitiririm.

Its color seems darker in tube  than its real color.  It is a soft and natural raspberry pink, with little glitter or shimmer.  This formula is not sticky, moisturizing very well. Super for hot summer days.
It has a fruity smell like my favorite gums, doesn’t bother me.
It is not super lasting for me, but I eat and drink very often during day, so it is very normal.
The Balm products don’t contain too much chemicals like the other brands.It is very important for lip product , unfortunately I lick and bite my lips so I don’t want any harmful ingredients in lip products.
If you are very obsessed wtih SPF, good news, it is SPF17.
The Balm products are often  in discount in Turkey, I bougt it for 9 TL in discount sale (about 5 Dolars). Very affordable compared with the similar products.
The only negative thing is: it has very little, 5 grams, products. But it is OK for me, cause I it takes me very long time to finish a lipgloss.

20 Haziran 2013 Perşembe

Seyahat Çantam

Yolculuğa çıkarken en nefret ettiğim şey makyaj ve bakım malzemelerini hazırlama ritüeli.. Sadece 5 günlük bir iş seyahati de olsa yanıma herşeyi almak ama bir yandan da valizi doldurmak istemiyorum. Ama böyle birşey mümkün olamadığından kırk saat yanıma alacağım en kullanışlı, en herşeyle giden, en hafif ürünleri seçiyorum. Bir yandan da kırılıp dökülmesinden korktuğum kıymetlimissss kozmetikleri yanıma almıyorum. Mesela Urban Decay Naked paletimin zarar görüp de tozu dumanı birbirine karışmış hale gelmesini istemem. 
Bir de büyük şişelerdeki ürünleri travel size şişelere boşaltma işlemi var ki işte ondan en çok nefret ediyorum. Bir kere ne kadar dikkatli koysam da bu küçük şişeler muhakkak bir yerden sıvıları sızdırıyor. Onun için bu minik şişelerin kapaklarının kenarlarını bir de selobantla bantlıyorum ki en azından dökülen sıvı diğer malzemelere bulaşmasın.
Takıntılı, garantici, tedbirli bir bünyenin seyahat kiti hazırlaması çok yorucu :)
Hep küçük bir valizle hafif rahat yolculuk yapabilenlere imrenmişimdir ama bir yandan kokoş olup bir yandan da minimal takılmak çok zor.
Pembe, küçük ama epey malzeme alabilen Body Shop Makyaj çantama şunları aldım:


Missha BB Creme (travel size): Ben nereye Missha BB oraya. Tek bir kozmetik hakkım olsa yanıma bu minnoşu alırım.
NYC Far: Bu far paletini Amerikadayken almıştım, renklerini çok sevmiştim ama maalesef fırçama ne kadar alırsam alayım rengini hiç belli etmiyor ve hiç kalıcı değil. Seyahatte elimde başka birşey olmayacağı için kullanmak zorunda kalırım diye düşünerek yanıma aldım. Hem yazın farın çok belli olmaması, sadece biraz renk vermesi benim için sorun olmaz.
NARS Amour Allık: Bu yaz sürekli bunu kullanıyorum, hiç düşünmeden yanıma aldım.
Helena Rubinstein rimel: Aslında bitmiş bir rimel, sadece kirpiklerimi hafif şekillendiriyor. Dönüşte atacağım.
Clinique Concealer: Gözaltı morluklarını kalıcı yokeden bir krem çıkmadıkça, kapatıcılar bu çantada yer bulacak.
MAC Painterly Pot: Far paleti renk vermediği için ve kalıcı olmadığından onu biraz desteklemek için sadık dost MAC göz bazı yanımda, görevde.
Benefit Boeing Concealer: Çenemdeki ve yanağımın altındaki iki küçük koyu sivilce lekesini kapatıyorum.
Flormar parfüm şişesi: işte bu kiüik şişe benim favori seyahat şişem. İçinde Tommy Girl cologne kokusundan koydum, 5-6 gün idare edecek kadar sıvı alabiliyor.
Burts Bees Lip Balm: yoğun iş temposunda rujdu, lip glossdu uğraşamayacağım için yanıma bu pratik nemlendiricileri aldım. Seyahat için mükemmeller. Çantaya at, aklına geldikçe sür. Fotoğrafa koymayı unutmuşum.
Yanıma aldığım fırçalar:

Allık fırçam, göz makyajı için blending fırçaları ve boeing kapatıcıyı sürmek için kullandığım fırçam.
Çantaanın kapalı gözünde birkaç takı, tırnak makası, makası, cımbız var.

Gelelim bakım ürünlerine:


Clinique Nemlendirici: Bitmeye yakın bir ürün, umarım seyahatte biter de dönüşte yanımda taşımak zorunda kalmam.
Dermalogica ve Bioderma Göz Kremi: 5 gün göz kremi olmadan da olurdu tabii ki ama küçük ve hafif olan herşeyi çantaya atmışım.
Elizabeth Arden 8Hour Krem: Missha BB altına kullanıyorum, bir de dudakalrıma sürüyorum, dudaklara da oldukça iyi geliyor.
Bioderma Sensibio H2O: bu temizleyici gerçek bir cankurtaran ama kocaman şişeyi yanıma alamayacağıma göre küçük bir şişeye boşalttım.
Dermalogica Microfoliant: bu toz peelingi taşıması kolay olduğu için aldım, sarı şişenin içinde.
John Frieda şampuan: içinde 2-3 kullanımlık şampuan vardı, dönüşte bir yükten daha kurtulacağım için mutluyum.  Gerçi kendisi güzel ve maalesef biraz pahalı bir şampuandı.
Şampuan tester:Kanadada iken bir otelde eşantiyon olarak konulmuş olan ama pek çok otel eşantiyonundan farklı olarak çok beğendiğim bir şampuandı. Ne olur ne olmaz diğer şampuanım yetmezse diye bunu da çantaya attım.
Dove clinical protection: bu koltukaltı roll-on'u maalesef Türkiyede bulamıyorum. Gece yatmadan önce sürüyorum ve gün boyu terleme olmuyor. Bu ürün detaylı bir post'u hakediyor, benim için terlemeyi engelleyebilen tek ürün. 

17 Haziran 2013 Pazartesi

Bitenler #2

Diğer bloglarda sayfalara resimlere sığmayan biten ürünleri görünce çok imreniyorum çünkü kozmetik malzemelerimin bitmesi bazen yılları buluyor. Genelde temizleyicileri ve kremleri bitirebiliyorum, gene öyle olmuş. Buyrunuz bitirdiklerime:


The Body Shop Vanilyalı Duş Jeli: TBS vanilyalı parfüm ve EDT'lerini kokusu biraz bayıcı geldiği için artık kullanmıyorum ama bu duş jelinden vazgeçemiyorum, ne de olsa kalıcılığı sadece duş boyunca. %50 indirimde gördüğümde dayanamamış almıştım. Temizlikte her zaman klasik beyaz sabuna güveniyorum ama çok sık duş aldığım zamanlarda duş jellerini de kullanıyorum. Kokusu tatlı mı tatlı, banyo keyfini artıran tatlı bir duş jeli. İndirimde gördükçe alıyorum.

Bioderma H2O Sensibio: Şişe şişe kullanmaktan bıkmadım, bıkmayacağım. Bir al bir bedava şeklinde almıştım zaten, diğer şişe kullanımda bile. Sanırım cilt bakım rutinimde herşey değişir ama bu değişmez.

Missha BB Creme: Missha BB kremin hastasıyım, krem tüpünü parçalamamdan anlaşılacağı üzere, dibine kadar sömürdüm. 

Burts Bees Body Butter: Ballı ve Shea yağlı bu krem gördüğüm en iyi nemlendirme özelliğine sahip vücut kremiydi, sadece kokusu biraz bayıcıydı ama kış ve bahar aylarında rahatça kullandım. Maalesef artık yenisini alamayacağım çünkü Türkiyedeki Burt's Bees serilerinde göremedim. Umarım yakın zamanda ve umarım makul bir fiyatla Türkiyeye de gelir. 

İ.d. bare Minerals Allık "Glee": bu markayı çok seviyorum ama maalesef artık Türkiye'de satılmıyor. Eskiden tüm büyük eczanelerde vardı, artık neden satılmadığını anlamıyorum. Cilde hiçbir zararı olmayan, alerji, sivilce vs yapmayan bu markanın allık ve fondötenleri çok çok başarılı, özellikle karma ve yağlı ciltler için ideal. Amerikada iken çok ucuza neredeyse her yerde bulabiliyordum, orada iken amazon'dan 15 dolar gibi bir fiyata almıştım. Çok az bir miktarı yettiği için bir yılda falan bitirdim. Yedeği var, bitmesin diye gıdım gıdım kullanıyorum.

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bath and Body Works Alışverişim


Ben bu tatlı mı tatlı markayla amerikada iken tanışmıştım, The Body Shop gibi marka. Çeşit çeşit duş jelleri, kremleri, vücut spreyleri, parfümleri, aromaterapi ürünleri, sıvı sabunları ve mumları var.
Meyveli, çiçeksi, tatlı, odunsu, vanilyalı kısaca her tarz için mis gibi kokuları var. Body shoptan farklı olarak bence kokularının kalıcılığı çok daha fazla. 
Bu markanın mağazası İstanbul ve Antalyada da açılmış ama bildiğim kadarıyla fiyatları amerika fiyatlarının neredeyse 2 katı. İndirimlerinde tekrar almayı düşünüyorum, ürünleri zaten o kadar güzel kokuyor ki birşey almadan çıkmak imkansız. 
Cherry Blossom serisinden vücut spreyi ve kremi bahar ve yaz ayları için çok uygun. Kiraz çiçeği kokusundan hoşlanıyorsanız, seveceğinizden eminim. Ferah çiçeksi bir koku, üstelik kalıcı.
Bu markanın genelde Warm Vanilla Sugar ve Twilight Woods serisi çok tutuluyor, bu seriler şekerli vanilyalı ve odunsu, biraz daha kış için uygunlar bence.
Cherry Blossom, Moonlight Path ve Paris Amour serileri daha sakin ama gene de ben buradayım deyip kendini hissettiren kokular. Tabii bunların yanında neredeyse her meyvenin kokusunu da yapmışlar, meyveli koku sevenler ayrıca bayılacaktır. 
Bu markanın Türkiyede daha çok şube açmasını dilemekten başka birşey yok. 

Gratis Alışverişim



Gratis zaten poşetinde mesajı vermiş, 'Şımart Kendini'. Meğer anneler günü dolayısıyla Gratiste indirim varmış, fırsat bu fırsat deyip gene hiç aklımda olmayan ihtiyacım da olmayan şeyleri aldım. 2 tane The Balm marka lipstick, Benri kare pamuk, Giovanni Normal saçlar için şampuan, bir de kasada 75 kuruşa almaz mısın deyince elbette hayır diyemediğim diş fırçası kabı. 
The Balm ürünlerini zaten çok sevdiğim için lipsticklerini merak ettim, daha önce kullanmadım. %50 indirimle tanesi 9TLye aldım.
Kare pamuklarını daha önceden kullanmıştım ve çok memnun kaldım. Yuvarlak top şeklindeki ve kalıp şeklindeki pamukların ufak ipleri göz makyajımı silerken gözümün içine girdiği için artık kare ve iplikleri uçuş uçuşolmayan pamukları kullanıyorum, bu pamuk da çok iyi öneririm. İndirimle 2 TL.
Giovanni şampuan sülfat içermiyor, doğal bir şampuan. Bununla ilgili internette iyi yorumlar okumuştum. Hacimlendirici, arındırıcısı ve normal saçlar için olan çeşidinden ben normal saçlar için olanı aldım.%40 indirimle 9TL.
Bir de pek methedilen Maybelline Color Tattoo Farı (gri) aldım. Hatta hemen bugün denedim, gerçekten kalıcı ve sürülmesi çok pratik, beğendim.
İndirim yarın (12 mayıs) bitiyormuş, indirimlere bakmanızı öneririm.

Yüz Temizleme Rutinim

Yüz temizliğim için uzun zaman boyunca çok değişik ürünler kullandım. Dr Murad'ın eczanelerde rüzgar gibi estiği zamanlar, hem fiyatı yüksek olduğu için hem de eczanede satıldığı için iyidir diyerek aldım ama o fiyatı karşılığı olacak bir performans göremedim.Sonra bu madem pahalısından bir fayda göremedim o zaman ucuz Drugstore ürünü kullanayım dedim ve neutrogena kullandım ama o da cildimi oldukça kuruttu. Sonra avene ve la roche posay'ın temizleyici jellerini kullandım ama ben cildimi derinlemesine temizlemeyi sevdiğim için bana uymayan yağlı ciltler için olan serilerini kullandım, haliyle cildimi kuruttu. Şimdiki aklımla alsam hassas ciltler için olanını alırım. 
Bütün bu denemelerin sonunda Dermalogica ürünlerini deneyeyim istedim ve sonunda aradığım cilt temizliği ürünlerini buldum. Öncesinde zaten Bioderma Sensibio yüz/göz temizleme suyunu keşfetmiştim ve ondan da memnundum. 


Sabahları genelde sadece yüzümü suyla yıkıyorum ve eğer üşenmezsem Bioderma ile yüzümü tonik niyetine siliyorum. Sonra da nemlendiriyorum.
Akşam işten gelir gelmez uyumayı beklemeden yüzümü temizliyorum, makyaj yüzümde ne kadar az kalırsa o kadar iyi.. 
Dermalogica Precleanse: bu bir cilt temizleme yağı, aslında yüzüme yağ sürme fikri bana çok ters  geliyordu. Ama bu tarz yağlar BB kremleri temizlemek için ideal, ben de neredeyse hergün Missha BB kremi kullandığım için çok övülen Demalogica Preclense'i denemek istedim. Daha önce Misshanın bir yüz temizleme yağını kullanmıştım ve onu çok sevmiştim, zaten yağa karşı olan önyargım onunla kırılmıştı. 
Gelelim kullanımına: Bir çay kaşığı kadar yağı parmaklarımın ucuyla tüm yüzüme masaj yaparak sürüyorum, eğer göz makyajım varsa gözüme, kirpiklerime de sürüyorum.  Sonra elimi hafif suyla ıslatıp tekrar yüzüme masaj yapıyorum. O yağ suyla buluşunca ciltten makyajı söküyor ve akıtıyor. Ardından yüzümü yıkıyorum. Makyaj yapmadığım veya Missha BB kremini sürmediğim günlerde bu yağı kullanmıyorum.

Dermalogica Special Cleansing Gel: Makyaj yapmadığım günlerde cildimi bunumla temizliyorum. Çok hafif yapılı bir jel, deli gibi köpürmeden, çok nazikçe cildimi kurutmadan temizliyor, ferah bir kokusu var. Temizliyor, kurutmuyor, daha ne yapsın?

Dermalogica Daily Microfoliant: Bu işte beni çok şaşırtan bir peeling. Aslında günlük kullanım için satılıyor ama ben 3 günde bir kullanıyorum. Un gibi bir yapısı var, 1 çay kaşığı dolusu kadarını avucumun içine döküyorum, 3-4 damla su ile karıştırınca neredeyse köpük haline gelip, içindeki parçacıklar eriyor. O köpüksü/ hafif partiküllü yapıyı yüzüme sürüp cildime aşağıdan yukarıya doğru masaj yaparak sürüyorum. Cildi yıpratmadan peeling yapmanın tek yolu bu ürün sanırım. Sonra suyla yüzümü yıkıyorum, cildimde pürüzsüz ve porselen gibi bir etki bırakıyor. 
Bir de ben bu peeling tozunu, birkaç damla Dermalogica Precleanse ile karıştırıp dudaklarıma peeling yapmak için de kullanıyorum. bu öneriyi Dermalogica'nın twitter hesabında okumuştum.
Bu peelingin tek olumsuz tarafı şu: şişesinin ucu biraz açık olduğu için tozu elinize dökerken dikkatle olmanız gerekiyor, yoksa oldukça fazla ürün birden elinize boşalabilir. 

Bioderma Sensibio H2O: Bu su görünümlü tatlı temizleyiciyi sabahları tonik olarak, akşamları da tüm cilt temizliği ürünlerini kullandıktan sonra eğer gözümde hala biraz makyaj kalıntısı kalmışsa kullanıyorum. Hatta bazen sadece kirpik diplerimde kalıntı kalmış oluyor, bir kulak çubuğa birkaç damla dökerek, sadece kirpik diplerini siliyorum.
Dermalogica ürünleri ile ilgili diyebileceğim tek negatif şey, Türkiyedeki satış fiyatının yüksek oluşu. Artıları ise çok fazla; gerçekten çok kaliteli ve cildimi zedelemeden/kurutmadan çok iyi temizliyor. Bu seriyi  kullandığımdan beri siyah noktalarım azaldı, gözeneklerim sıkılaştı. eskiden arada bir nedensizce çıkan birkaç sivilce olurdu, o da artık olmuyor. Özellikle yağı ve peeling'ini denemenizi tavsiye ederim.
Bioderma Sensibio H2O ise 1+1 kampanyaları, pratikçe yüz ve gözü temizlemesi, hem de tonik olarak kullanımı ile zaten mükemmel bir ürü. Diyeceğim tek olumsuz şey bir ara sabah akşam kullandığım zaman özellikle çene ve yanaklarımı biraz kurutmasıydı. 

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Göz Kremlerim


Göz kremi kullanmaya yeni yeni başladım, benim göz kremlerimden beklentim çok fazla değil; iyi nemlendirsin, ileride kırışıklık oluşmasını engellesin ve gözaltımda olan hafif morlukları azaltsın yeter.
Pahalı veya ucuz herhangi bir kremin mucize yaratacağına inanmıyorum. Benimki biraz ilerde kırışıklığın oluşmasını geciktirmek için savaşa erken başlamak. Aslında cilt ile ne kadar uğraşılırsa o kadar bozuluyor, onun için çok fazla farklı ürün kullanmak istemiyordum. Ama maalesef dayanamayıp farklı markalar denemeyi seviyorum.
Günlük rutinimde bu iki göz kremini düzenli kullanmaya çalışıyorum, yaklaşık da 2 aydır kullanıyorum. Gelelim sonuçlarına:
Dermalogica Total Eye Care Göz Kremi:
Bu göz kremi SPF15 koruma faktörlü ve hafif bir rengi var, bu yüzden sadece gündüzleri kullanıyorum. Güzel nemlendiriyor, hafif bir aydınlık veriyor ve göz çevresinde hemen emiliyor. Yapış yağış bir his olmuyor kesinlikle. Biraz renkli bir krem, onun için belki kapatıcı kulllanmama gerek kalmaz diyordum ama sürüldüğü ciltle aynı renk oluyor, bende hiçbir kapatıcılığı olmadı.
Gözaltı morluklarımla ilgili olarak bariz bir fark görmedim. Neyse sonuç olarak iyi nemlendiriyor, bir de çok miktar bile yeterli olduğu için uzun süre yetecek gibi. Dermalogica cilt bakımında güvendiğim bir marka olduğu için bittiğinde tekrar alacağım. Ben amerikadan çok uygun bir fiyata, 25 dolara almıştım, Türkiyede 180tl civarındaymış. Keşke depolasaymışım diyorum.

Biotherm Aquasource Göz Kremi:
Bu kremi Tekin Acardaki satış elemanının gazıyla almıştım. Ben aslında clinique all about eyes alma planıyla gitmiştim ama hemen ensemde satış görevlisinin nefesini hissettim. Satış görevlisi kız, sürekli bilgisayara bakıp bakmadığımı sordu. Evet, işim nedeniyle tüm gün monitöre bakıyorum dedim. Kız belki bu soruyu gelen herkese sorup kahve falı bakan teyzeler gibi kehanetiyle tavlıyordu.. Sonuç? tahmini ile beni de tavladı. Sonra biothermin bu göz kreminin cliniqueden çok daha iyi olduğu ve daha iyi nemlendirdiği konusunda beynimi yedi. Kız o kadar iddialıydı ki, deneyeyim bari dedim.
Neyse, gelelim kreme... Kremin yapısı çok hafif ve çok güzel nemlendiriyor gerçekten. Geceleri kullanıyorum, yatmadan hemen önce sürdüğü kremin hızlıca emilmesi hoşuma gidiyor. Tekin acardaki kız morluklar için de iyi olacağını söylemişti ama olmadı tabi öyle birşey. Yaklaşık 90 tlye almıştım, bitince tekrar alır mıyım emin değilim, aklım Cliniquede kaldı çünkü.


6 Mayıs 2013 Pazartesi

Gratis Takı Kutularım

Gratise her uğradığımda mutlaka ama mutlaka birşey alıp çıkıyorum. Bu sefer kozmetik değil ama gene kokoshca bir alışveriş yaptım. Pin-Up detaylı aksesuarlara bir zaafım var, bu şirin kutuları görünce almadan olmazdı.
İçine küpe, yüzük gibi ıvır zıvırlarımı koydum. Küpelerimin kutuda oradan oraya savrulmasını engellemek için minik bir sünger yerleştirdim içine, küpeleri bu süngere batırarak saklıyorum, kolay kolay dağılmıyorlar. Kutuların fiyatı yanlış hatırlamıyorsam 5TL civarındaydı.




5 Mayıs 2013 Pazar

Benefit- How To Look The Best At Everything

Benefit kesinlikle ambalajı, harika renkleri ile beni cezbediyor. Kesinlikle daha uygun fiyata muadilleri var. Ayrıca kalite olarak vazgeçilmezim, olmazsa olmazım diyeceğim bir marka değil ama bence The Balm gibi eğlenceli, şık tasarıma sahip bir kozmetik markası.
Türkiyede neredeyse her marka gibi bu da çok pahalıya satılıyor. Ben bunu uygun fiyata amerikada almıştım. Fiyat-performans olarak pahalı bulduğum için Türkiyede sephoralarda önünden geçer geçer ama asla almazdım. Ama işte amerikada neredeyse yarı fiyata bulunca benim de bir Benefitim olsun istedim.
Bu kutunun içinden aslında teker teker de sattığı pudra, fondöten, kapatıcı ve gözenek kapatıcının mini boyları çıkıyor. Böylece ürünlerin tam boylarını almaktansa, mini boylarını seçip hangisini uzun vadede kullanacağıma karar veririm diye düşündüm. İçinde aynası, pudra fırçası ve ürünlerin nasıl kullanılacağını resimle gösteren mini bir kılavuzu var.
3 renk seçeneği var, ben aslında buğday-esmer arasında bir tene sahip olduğum için medium bana uyar diye düşündüm ama çok koyu geldi. Türkiyedekinin aksine amerikadaki sephora çalışanları çok yardımcı ve kesinlikle ensende nefesini hissettirircesine peşinde gezmiyor. Oradaki kızın da yönlendirmesiyle light (açık) olanını aldım.
Şu anda en çok kullandığım boeing kapatıcısı. Bununla ilgili net şunu söyleyebilirim ki bu kapatıcı kesinlikle gözaltı için değil. Çünkü çok yoğun, gözaltına sürerken kırışıklığı olmayan insanda kırışıklık yapar , o derece. Ama ben yüzümdeki mini kusurların, kırmızı veya morumsu ufak lekelerin üzerine fırçayla sürüyorum, leke kapatmada çok iyi.
Pudrası da güzel, ben nemlendirici sürdükten sonra uyguluyorum. Sanki toz fondöten gibi hafif bir kapatıcılığı da var ve yüzü pürüzsüz yapıyor.
Fondötenini henüz denemedim ama tester denediğimde orta bir kapatıcılığı olduğunu görmüştüm.
Benim için en gereksizi porefessional gözenek kapatıcı. Yüzümde gözenek yok ama nasıl birşey diye merakla denedim. İçinden hafif renkli akışkan bir krem çıktı. Yüzümde kadifemsi bir etki bıraktı. Tek başına nemlendirici üzerine sürüp, üzerine bir allık olarak kullanabilirim.
Kısaca bence daha uygun fiyatlı muadilleri varsa bence almaya değmez. İçinde en çok 2 numaralı boeing kapatıcıyı kullanışlı buldum. Ama işte o şirin kutusu ah o oyuncaklı kutusu yok mu... En iyisi testerlarını deneyip deneyip sonra ortamdan hızlıca uzaklaşmak.






Ikea Aksesuarlarım

Makyaja olan ilgim arttıkça, çeşit çeşit fırça almam da arttı maalesef. Yok yanağımın üstüne bu fırça, gözkapağımın dibine o fırça derken bir sürü fırça birikti. 5 dakikalık makyaj yapma maratonlarımda fırçalara kolay erişebilmek için küçük kutular arıyordum. Geçen günlerde ikeaya gittiğimde bu küçük şirin dantel detaylı çiçek saksılarını gördüm ve fırçalarım için ideal göründü. Bir de mum altlığı olarak satılan tabaktan aldım, ona da rujlarımı koydum. Artık makyaj malzemelerim daha derli toplu görünüyor.


3 Mayıs 2013 Cuma

Flormar Mini Refill Spray

Parfümleri çok ama çoook seviyorum. Durum böyle olunca sadece sabahları 1-2 fıs sıkıp çıkmak bana yetmiyor. Hafif, sabunumsu, çiçek veya duru kokuları sevdiğim için de parfümlerim pek kalıcı olmuyor ve gün içerisinde tazelemek istiyorum. Çok şık, tasarım abidesi ama bir yandan da eşek ölüsü gibi ağır olan parfüm şişelerimi yanımda taşımayı sevmediğim için de parfüm keyfimi sadece 3-4 saat çıkarabiliyordum.
Flormardan ilk alışverişim de parfüm yedek şişesi sattığını öğrenmemle olmuş oldu. Benzer şişelerin farklı bir markasına Watsons’da rastlamıştım ama fiyatı 40-50 TL civarındaydı ve bana çok pahalı gelmişti. Flormar’da ise tıpatıp benzerini 12.5 TL’ye bulunca aldım. Şişenin kullanılabilirliği kadar şeklini ve rengini de sevdim. Küçücük bir şişe, her çantaya sığabilir.

Kullanımı çok basit; mini Flormar şişesinin dibindeki ucu, orijinal parfüm şişesinin sprey ucuna takmak gerekiyor. Bunun için önce orjinal şişenin plastik ucu çıkarılacak, sonra da sanki parfüm sıkarmış gibi mini şişeyi itince, parfüm mini şişenin ucuna fıslayarak doluyor.

Flormar standındaki kıza sızdırma olasılığı var mı dedim, böyle bir şey olursa getirin dedi. Bu söze güvenerek aldım, umarım uzun vadede bir sorun çıkarmaz.

Bir de ben içine hep aynı parfümü koymayı düşünmüyorum. Mesela şimdi TommyGirl’ü koydum ama bu bitince VersaceBrightCrystal’i koyacağım. Farklı kokuları koyunca ortaya daha güzel bir koku mu yoksa fiyasko mu çıkacak yaşayıp göreceğim.


24 Nisan 2013 Çarşamba

Nars Allıklarım

İlk kullandığım Nars allık, ünlü Nars Orgasm allığı idi. Işıltılı ama abartılı olmayan, yanaklara güzel bir aydınlık ve hafif bir pembelik veren çok güzel bir allık. Uzun bir süre sıkılmadan kullandım.
Bir gün Sephorada Nars Amour'u denedim ve onu da çok beğendim. Esmer olduğum için orgasm'a göre daha çok belli oldu ama ışıltısı orgasm'a göre daha az. Her yanak için fırçamı allığa sadece 1 kez hafifçe dokunduruyorum ve elmacık kemiğimin üzerinden şakağıma doğru dağıtarak uyguluyorum.
Kalıcılığına gelirsek; ben sürekli olarak elini yüzünde gezdiren, özellikle işte stresliyken yüzünü yolmadan duramayan biri olduğum için allık da bana 3-4 saat dayanıyor ve öğle aralarında bazen tazelemek ihtiyacı duyuyorum.
27 dolara almıştım, sephoralarda sanırım 70 tl civarı.
Renkleri, ambalajı, kalitesiyle bu allık övgüyü hakediyor, tavsiye ederim.





23 Nisan 2013 Salı

Gündüz Kremi/Gece Kremi Rutinim

Yüz kremi olarak Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion kullanıyorum, bu kremi tamamen tesadüfen Tekin Acar'da elimdeki hediye kuponu harcamak için kullandım. Elimdeki kuponla bir türlü bişey seçemeyince, neyse bir nemlendirici alayım, bir şekilde kullanırım diye düşündüm ve Clinique'in en çok satan kremini aldım. Üzerinde kuru / kuruya dönük karma yazdığını ise aldıktan sonra farkettim ve kısa bir pişmanlık yaşadım.
Aslında benim cildim karma: yanaklarım göz çevreme yakın bölgeler kuru, alnım ve çenem ise yağlanmaya müsait. Yani krem benim için uygun ama ben ne kadar kuru alanlarım olsa da hep hafif kremler kullanmaya alışkın olduğum için bu kreme önce önyargıyla yaklaştım.
Ancak krem kesinlikle ağır gelmedi, sabahları Missha BB krem altına veya Missha BB ile karıştırarak kullanıyorum. Böylece Missha'nın yüzümün nemsiz bölgelerinde pul pul görünmesini de engelliyor. Geceleri de yüzümü temizledikten sonra sürüyorum. Yüzümü yumuşacık yapıyor. Nemlendirme dışında başka bir etkisi (lekelerin azalması, daha canlı bir cilt, kısaca her kremden beklediğim mini mucizeler) olmadı bende. Ama krem görevini yerine getirdi: kuru olan bölgelerimi nemlendirdi, yağlı/normal olan bölgelerimi ise ekstradan yağlandırmadı. Severek kullanıyorum, bitince yenisini alabilirim.

Elizabeth Arden 8 hour Cream ise Amerikada iken çok ucuza bir markette bulduğum için aldığım bir kremdi. Bu krem özellikle amerikada çok ünlü, 8 saat boyunca koruma vaadediyor ve ciltteki yaraları, izleri tedavi edici özelliğinden bahsediliyor. Krem oldukça hafif ve çok güzel kokuyor. Kış aylarında yine tek başına veya Missha BB ile karıştırarak kullandım. Bahar ve yaz ayları için 15spf yeterli olmayacağı için tek başına kullanmayı düşünmüyorum. Ben 10 dolar gibi uygun bir fiyata bulmuştum ama bildiğim kadarıyla burada fiyatı oldukça yüksek. Yurtdışında o kadar ekonomik fiyata aldıktan sonra bir daha hakettiğin daha fazlasını harcamam gibi geliyor. Gerçi maalesef Türkiyede neredeyse tüm markalar yurtdışındakinin 2-3 katı. Elimdeki bu krem bitince yerine Avene ya da La Roche Posay'ın SPFli kremlerini almayı düşünüyorum. Güneş iyice ortaya çıkmışken Avene'in 50 spfli kremini alırım herhalde.

 
I purchase Clinique Dramatially Different Moisturizing Lotion by coincidence, my goal was to use my gift coupons efficiently. I could not choose something in cosmetic store and I decided to try a new moisturizing cream. This cream is always in cosmetic blog/magazines/vlogs must have list and I tried to give a chance. I didn’t notice that what I purchased it for dry/dry to combination skin.
But after using it I love its texture and it doesn’t make my normal/combination skin oily, moisturizes very well.  Actually my skin is more than combination, my forehand is a bit oily, my cheen and nose is dry, the reaming parts are normal. This cream moisturizes all these different regions well and did not cause any acne. I am using it mornings and nights. In summertime I prefer a sunscreen cream or I mix Clinique moisturizing with Missha BB cream (SPF42) . This cream did not make any miracles like brightening, removing acne scars or lifting etc but I don’t expect miracles  from a moisturizer. It did its job well, moisturized without making shiny and it is enough for me.
I purchased Elizabeth Arden 8 hour Cream when I was in US,from Target. It was 10 dollars in discount sale. It has very light texture and moisturizing well. I liked its fresh scent.  I use it alone or with Missha BB cream in the morning. It has SPF15 and enough in winter time. But for summertime I plan to use more protective cream like Avene SPF50.